Erzurum… Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, istiklal yolunda milli iradenin ilk haykırışının yükseldiği şehir. 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının milletin kaderini tayin ettiği bu şehir, bugün hâlâ aynı ruhla ayakta. Bu yüzden Erzurum’un adı sadece geçmişte değil, gelecekte de güçlü yatırımlarla anılmalıdır.
Son günlerde kamuoyunda iki proje tartışılıyor: Ankara–Erzurum hızlı tren hattı mı olsun, yeni şehir stadyumu mu yapılsın? Biz Erzurumlular olarak bu soruya tek cümleyle cevap veriyoruz: “Erzurum, ikisini de fazlasıyla hak ediyor.”
Hızlı tren hattı Erzurum’u Ankara’ya, oradan da tüm Türkiye’ye bağlayacak. Birkaç saatte başkente ulaşmak, turizmi hareketlendirmek, ticareti canlandırmak, gençlerimizi büyük şehirlerle buluşturmak Erzurum için artık bir hayal değil, bir ihtiyaçtır.
Diğer tarafta ise Erzurum, soğuk kış günlerinde bile tribünleri dolduran dadaş taraftarların şehri. Spor, bu topraklarda sadece bir oyun değil, bir ruh, bir heyecandır. Kaderiyle baş başa bırakılmış ihtiyaca cevap veremeyen eski stadyumun yerinede , Yeni bir stadyum, gençlerimize umut, şehrimize enerji verecek; Erzurum’u sporun da merkezlerinden biri yapacaktır.
Cumhuriyetin harcına alın teriyle, inancıyla, fedakârlığıyla katkı sunan Erzurum, bugün de hizmetin en güzelini hak ediyor. Biz diyoruz ki: Erzurum’un geleceğine vurulacak bu mühür, tek bir proje ile sınırlı kalmamalı. Hem hızlı tren hem de modern stadyum, bu şehrin hakkıdır.
Erzurum halkı, bu tartışmaların sadece “biri yapılsın, diğeri ertelensin” anlayışıyla değil, her iki projenin de hayata geçirilmesi yönünde değerlendirilmesini istiyor. Erzurum’un tarihi misyonuna ve stratejik önemine dikkat çeken vatandaşlar, “Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Erzurum, hem hızlı treni hem de modern stadyumu fazlasıyla hak ediyor” mesajını veriyor.
Milletvekillerimize sesleniyoruz; Erzurum’un vekili olmak sadece Ankara koridorlarında dolaşmakla olmaz. Hızlı tren hattı da stadyum da sizin asli görevinizdir. Bu projeleri savunmak, hayata geçmesini takip etmek, Erzurum halkının size verdiği vekâletin en önemli sorumluluğudur.
Erzurum’un tarihî misyonunu bilen, dadaş ruhunu hisseden herkesin, bu iki projeyi birlikte savunması gerekir. Çünkü Erzurum, dün olduğu gibi bugün de Türkiye’nin kalbidir.