VEDAT KAN


ŞEHİR HASTAHANESİ 2

.


      Geçen ay yazmıştım, övdüğüm ve hatta üzerime alınarak övündüğüm o kadar çok güzel şeyler görmüş, yaşamıştım ki… Ya bari birkaç ay dayanabilseydiniz. Resmi açılışınızın üzerinden parmak sayısı gün geçmedi daha. Hevesimizi kursağımızda bıraktınız ya helal olsun size.

Eksikleri var demiştim, sıkıntılı yerleri var demiştim, zamanla halledilir demiştim ve hatta on üzerinden de yirmi puan vermiştim. Ama bu kadar kısa bir zaman içerisinde öze dönmek de ne demek. Bu kadar kısa zaman içerisinde atladığımız çağı es geçmek de ne demek. Çağ atlamak ne demek azizim, çağın bile yanından vurmuş geçmişiz haberimiz yok.

Valla ben Cumhur Reisime acıdım. Yemin ederim üzüldüm, kahroldum ve hatta atladığımızı zannettiğimiz bu çağın içerisinde nasıl da yalnızlaştığımın farkına vardım. Ve o adamın yalnızlığının da üzüntüsünü yaşadım. Bu olaylar zincirini de ben kendim kaldırıp o malum terör örgütünün üzerine attım. Kimsenin hiçbir suçu yok bu da onların suçu…

Bayram arifesindeyiz, hastam var ve atladık taksiye gece gece gittik hastaneye. Acilden içeri girdik ve bizden saniye farkla gelen diğer hastaların yanında sıramızın gelmesini bekledik, her şey harika dört dörtlük ve ben yine şişiyorum, sağlıkta çağ atlamışız.

Sıramız geliyor memur arkadaşa derdimi anlatıyorum beni dinlemiyor bile, elli yıllık babamı benden daha iyi tanıyor kardeşim, verdi hemen teşhis kararını ve ben hastaneye geliş sebebimizde ısrar ediyorum diye yeşil alana göndermesi gerekirken (git sürün diye) yolladı kırmızı alana. Kırmızı alan demek bir sürü tahlil, bir sürü zaman, emek vs vs demek. Kırmızı alan demek;  ağır hastaların, gerçek hastaların kullanması gereken alan demek. Yeşil ile sarı zaten ayaküstü bir iğne, bir serum tamam. Olması gereken de o. İnanmazsınız ama oraya gidenlerin yarısına yakını sırf merak ettiği için gidiyor. İnanmak istemeyen buyursun gitsin şehir hastanesi orada.

Kırmızı alana gittiğimizde, hocamız bizi hemen Covıt19 bölümüne yönlendirerek topu taca atıp oyunun yeniden başka alandan başlamasına yardımcı olarak zaman kazanma yoluna gitti, yapacak bir şey yok insanlar işlerini yapıyor, şüphe var ise gerisi fasa fiso.

Covıt19 bölümü gerçekten harika, normal acilde verilen hizmetin aynısı orada da veriliyor ama tek farkı bu alanda covıt olma ihtimaliniz diğer alana nazaran biraz daha fazla. İlgi ve alaka da.

Covıt testimizi, kan testimizi verip sonuçların çıkmasını beklemeye başladık bu arada hastamıza ağrı kesici ve ateş düşürücü bir serum ikram edilerek bekleme sürecimizin zevkli geçmesi de sağlanmış oldu. Hizmet harika, ilgi harika, hastane ve mefruşat harika, araç gereç harika. Her şey yolunda ve yolunda gitmeyen tek şey biziz. Kardeşim sıra beklemek gibi bir alışkanlığımız yok bizim. Birbirimize saygımız yok bizim. Kibir atından hiç aşağı inemiyoruz ki.

Gece yarısına doğru kan tahlillerimiz çıktı temiz ve hocamız şüphede kalmayalım diye tomografi çektirmemizi istedi, olsun varsın yaptıralım dedik gittik sıramıza girdik. Tam bir buçuk saat bekledik sıra gelmiyor, tek bir bayan personel var garibim kapı açıyor, hastayı alıyor, sıraya yazıyor, angarya gelen hastalara öncelik veriyor, lastikli göğüs kimliği olan öne geçiyor, arabası olan öne geçiyor, yatak ile gelen hasta öne geçiyor, dayısı ile gelen öne geçiyor, amcasının selamını getiren öne geçiyor. Nasıl olsa biz bayramı bekliyoruz orada zaten, bayrama ne kaldı ki sıkıntı yok bekliyoruz. Sabır bizde gani, denizde kum bizde sabır. Amma velâkin daha fazla dayanamayıp giriyorum içeriye ve bende kimliğimi gösteriyorum personel kardeşim üzüntülü bir şekilde boynunu büküyor, biraz sonra çekimimiz yapılıyor ve koşar adım birkaç personel daha geliyor. Sağlıkta çağ atlamışız ya, tek bir personelle koskocaman bilmem kaç bin yataklı hastanenin çekimini yapıyoruz. Birkaç saat sonra bayram. Müdürüm siz neredesiniz?

Her şeyimiz tertemiz gece yarısını biraz geçe çıktık hastaneden. Kırmızıya inat bir şey yok. Ama üzüldüm ki binlerce yataklı hastanemizin tomografisi tüm gece boyunca bir gariban personele verilmiş. Biz zaten halk olarak bir birimize hiç saygı göstermiyoruz o da çabası. O çocuğun orada yaşadıkları aklıma geldikçe sinirden kendi kendimi yedim.

Yanlış anlaşılma olmasın sakın! Sağlık çalışanlarına, bilhassa görevini layıkıyla yapanlarına saygım da sevgim de sonsuz, onları tenzih ediyorum ama görevini sanki de silah zoruyla yapan, insanımızı ötekileştirmeye çalışan, ahbap çavuş ilişkisini ön planda tutan ve sadakat yerine menfaat hizmeti yapanları da artık es geçmek olmaz.

Bayramdan önce başladım ve bayram boyunca da randevu almak için uğraştım, randevular henüz açılmamış. Şehrimde hiçbir yer poliklinik hizmeti vermiyor görünüyor. Sistem randevu vermiyor, sistem müsait değil.

Baktım olacak gibi değil, bu sabah atladım halk otobüsüne ve tam tamına otuz yedi dakika sonra hastanemizin giriş bölümüne geldim. Vay anam vay ne geleyim, hastanemizin önü mahalle kahvelerini geçmiş. Resmen duman altı. Hani bu gibi yerlerde sigara içmek yasaktı. Hastanemizin bir tane kantini var ve burada her şey serbest ve ateş pahası. Bahçeye dağılmış insanlarım ne mesafe umurlarında ne de maskenin farkındalar. Her şey dört dörtlük çağ atladık ya. Hemşirelerim bile kapı önünde sigara içiyor, bırakın personelleri. Vatandaş içmiş çok mu? Sahi müdürüm siz en son ne zaman gelmiştiniz bu hastaneye. Eminim protokol kapısından girmişsinizdir.

Hastanenin koridorları hınca hınç dolu ve normal, bayramdan çıkmışız ve insanlarımızın en doğal hakkı sağlık. Devlet bu iş için var. Ben de her vatandaşın yaptığı gibi yaparak bankoya geldim ve görevli memur arkadaşa bayramdan çok önce yaptırdığım bir tahlilimi göstermek istediğimi ama beni tahlile gönderen doktoru bulamadığımı ne yapmam gerektiğini sordum ve aldığım “kusura bakmayınız randevusuz hasta kabul edemiyoruz” cevabı gerçekten tatmin edici olmuştu. Memur arkadaşa randevu alamadığımızı söylediğimizde verdiği cevaplar milyoner olma yarışmalarında final sorusuna bedel olacak türdendi, kısaca “ne yapabilirim?”… Şaşırmamak elde değil. Hem duyumlarıma göre hastanede hasta bakmadan maaş alan doktor, çalışmadan maaş alan eleman bile varmış. Ama koskocaman hastanenin tomografisini bir tek elemana kitlemek de marifet yani.

Müdürüm, Allah aşkına bizimle alay mı ediyorsunuz? Sisteminizde randevu yok, hastaneye randevusuz hasta almıyorsunuz. Şehir hastanesinin resmi açılışını yapalı iki gün olmadan kahvehaneye benzetmişsiniz ve personellerinizin bir bölümü hastane içerisinde araçlı ya da araçsız amaçsızca dolaşıp duruyor, yangın merdivenleri sigara içme alanı olarak tahsis edilmiş ve ben tam iki aydan fazladır hemen her saat hastanedeyim ve bir tane yetkili göremedim. Personellerinizin durumundan haberiniz var mı? Onları kanunlar ile koruma altına almanız önemli değil vatandaş olarak bizim gerçekten saygı ve sevgi duymamız önemli. Birileri canla başla çağ atlamak için uğraş verirken başka birilerinin bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde bu çabayı boşa çıkarma gayretlerine hoş bakmamızı sakın beklemeyiniz.

Müdürüm bu yazım size. Türkiye’mde bulunan bütün İl Sağlık Müdürlerinedir. Çağ atladık diyenlerin lafını yalana çıkarmayınız lütfen. Makamda oturarak resim verilmez, yangın merdiven boşluklarına, servislere, hastaların yanına ve hatta sahaya ininiz.  Halkın arasında halkı dinleyiniz bakalım size ne söyleyecekler. Biz buralardayız yazmaya devam edeceğiz, eksiğimiz çok ama durmak yok, yola devam.