Nurdal DURMUŞ


Nurdal Durmuş, Bir Göç Hikayesi

.


– Adem ile Havva’nın yeryüzündeki barınma ve beslenme arayışları bir göç hikayesidir.
– Nuh (a.s) gemisine aldığı canlılarla çıktığı tufan yolculuğu bir göç hikayesidir.
– Peygamber Efendimizin (s.a.v) Mekke’den Medine’ye hicreti bir göç hikayesidir.
– İstanbul’un fethi ve sonrasında Aksaray’dan İstanbul’a gelerek Aksaray isminde bir ilçe kuran ve yerleşen insanların yaşamı bir göç hikayesidir.
– Türklerin orta Asya’dan gelerek Anadoluyu yurt edinmeleri bir göç hikayesidir.
– Afrikalı bir annenin kucağında çocuğuyla kilometrelerce yol yürüyerek su arayışı bir göç hikayesidir.
– Aziz Sancar’ın Mardin’in bir köyünden Amerika’ya, Akademiden Nobel ödülüne uzanan hayatı bir göç hikayesidir.
– Aylan bebeğin kıyıya vuran cesedi bir göç hikayesidir.

Henry Dunant’ın temellerini attığı Kızılay ve Kızılhaç hareketinin ve gönüllülerinin bugüne geliş yolculuğuda bir göç hikayesi aslında.
Neden bilmiyorum ama göç ve neden olduğu sorunlar, birisinin göçe zorlanmasını oluşturan her türlü sebebin bu büyük kırmızı hareketle bir bağı olduğunu düşünmekteyim.
Göçün nedeni savaş, açlık, zorbalık, ihtiyaç, yeni bir arayış, eğitim vb ne olduğu önemli değil, başlı başına her göç hikayesi aynı zamanda bir yönüyle insanın bir ihtiyaç arayışıdır.
Bu açıdan bakınca göç insanlık tarihi kadar eski, bugünün en önemli gündemi olacak kadar da yeni bir meseledir.

Hikayemiz esasında uzun ve anlatacak çok şey var ama bana göre kurumların gönüllüye ihtiyacı kadar gönüllülerinde kurumlara ihtiyacı vardır.
Çünkü bir derdiniz olur. Mutlu ederek mutlu olursunuz.
Anlatacak hikayeler ve tecrübe biriktirirsiniz.
Yaşlılar, çocuklar, engelliler, insanlar, ülkeler, şehirler hepsi sizin hayatınızın bir parçası olur. Öğrenmenin engin sularında yol bulmaya çalışırsınız. Hayatınızın büyük hikayeleri için gönüllü olun.
Tanımadığınız insanların duasını alırsınız. İnsana tanıdıkları elbette dua eder. Anneniz, babanız, kardeşleriniz, dostlarınız. En kıymetlisi yaptığınız bir iyilikle tanımadığınız insanların duasını almaktır. Bu parayla satın alınamayacak büyük bir servettir.Kişisel gelişiminize büyük katkı sağlarsınız. Ücretsiz eğitimler, tecrübe paylaşımları, networkler elde edersiniz. Sosyal tatmin sağlarsınız. Motivasyonunuz size yeni hayal ve hayat kapıları açar.

Ülke ve insanlarla bağ kurar ve uzmanlaşırsınız. Bugün başlayan bir ülke-Şehir bağı yıllar sonra sizi yine o topraklara, ülkelere, insanlara gitmeye zorlar. Ülkeler ve şehirler hakkında inceleme, araştırma yapmanızı ve uzmanlaşmanızı sağlar.
Coğrafya, tarih, toplum sosyolojisi bilmek ve insanlık adına dert sahibi olmak önemli. Bilmenin ve araştırmanın muazzam büyüsüne kapılırsınız! Coğrafya kaderdir. Bu ağır bir sorumluluktur sahip çıkarsınız. Tarih sadece geçmiş değildir. Dünü bilmeyen yarınını inşa edemez, unutmazsınız!

Kızılay olarak büyük bir gönüllülük hikayemiz var! Burası tam 151 yıldır gönüllüleriyle iyilik hikayeleri yazan ve yaşatan bir sivil toplum kuruluşu. Herkesin İnsan ıstırabının dindirilmesi için bu ailemizin bir ferdi olması mutluluk verici.
Başta Genç Kızılay ailemizin çok kıymetli gönüllüleri olmak üzere bu büyük hikayenin parçası olan tüm gönüllülerimizin yolumuzu gözleyen nice insana derman ve ilham olmasını dilerim.

Türk Kızılay Gönüllü Yönetim Direktörü