Uz.Dr. Ayhan Yiğit


İSLAM ÜLKELERİNDE BAYRAM, BAYRAM OLDUMU 

.


     Bu yazıyı teessürle yazdım. Yazmasam da tablo ortada! Hemen, hemen her ülkede sabotaj, saldırı, bombalama, suikast… hatta savaş… sonrası ölüm, yıkım, yaralı, kan, kan, kan…hicran…EN SICAK ÖRNEK, FİLİSTİN, KUDÜS!

     Kınıyorum, lanetliyorum; yetmediğini biliyorum, ama şimdilik elimden bu geliyor…

    TÜM OKURLARIN VE MÜSLÜMANLARIN BAYRAMLARINI KUTLUYORUM.

     Bayramın özelliğini, kutsallığını her Müslüman, hatta her insan bilir.

    Bayram; sevinç, kutlama, barışma, kucaklaşma, affetme, kenetlenme; hata ve kusurları görmeme, kötülüklerden arınma, iyilikleri görme, güzeli bulma… Düşküne, İmkânsıza, çaresize yardım yapma, destek olma, gönül alma…

    Kısa ve geçici de olsa, onlara huzurlu, rahat birkaç gün geçirmelerine yardımcı olma, bu ortamı hazırlama değil mi?

     NEREDE BUNLAR, HEY HAT!

    Birkaç yıldır bu ülkelerde, bu güzel hasletlerin, biri veya birkaçı görüldü mü, uygulandı mı? İslam Dünyasında on bir ayın sultanı olan Ramazan ayı, rahat ve huzurlu geçti mi?

    Ne acıdır ki; “acılar, gözyaşları” devam ettiği gibi, bu dini Bayramda artarak sürdü, katlanarak gitti!

    Hangi ülkeyi sayayım, iç savaş, iç karışıklık, canlı bomba… insansız  hava arcı ile bombalama… vs.

    Ölen ölüyor, sakatlananlar, yaralılar, onların aileleri ve etrafı… Bu azap o ülkeleri yaktığı gibi; bütün Müslüman ülkelerine de yayılıyor, oradaki vicdanları, kalpleri yakıp kavuruyor; toplumu, kitleleri, psikolojik ve ruhi travmalara uğratıyor, geleceği karartıyor.

   Düşünen, başaran, sağlıklı olup, sağlıklı karar alabilecek gençliği… yaralıyor. Sağlıksız insanların yetişmesine sebep oluyor.

     Sokakların hali… evlerin, binaların, tesislerin halini herkes görüyor, dünya görüyor!

     İçler acısı! Sanki 1. ve 2. Cihan savaşları Orta Doğuya, İslam ülkelerine gelmiş! Kara bulut, yâda kara baht gibi çökmüş üzerlerine! Ne zaman kalkacak, ne zaman aydınlanacak belli değil. Umutsuzluk, karamsarlık ve karanlık yollar “dehlizler” sürüp gidiyor.

     Bu karanlık yolların ne kadar insanı yaralayacağı, yutacağı belli değil. Ama çok insanı yutacağı ve çok ülkeyi harap edeceği, bitap düşüreceği belli oluyor!

     Dünya bu korkunç manzarayı görüyor, ama kılını kıpırdatmıyor!   ‘’ Hayır, hayır, asıl sebep; gelişmiş büyük ülkeler.’’

     Yok… baharı, yok demokrasi getirme, yok diktatörleri devirme, yok teokratik rejimleri yıkma, yok halkı hürriyete kavuşturma, yok yeni haritalar ihdas etme, yok yeni coğrafyalar yapma, yeni devletler, topluluklar yaratma…gibi güzel söz, deyim  ve cümlelerle;

     İnsanları, bölge ülkelerini ve mevcut iktidarları oyalama, yöneltme ve uyutma, politikaları ile günler, aylar… yıllar geçiştiriliyor.

     Bu güzel deyimlerin hiç birisi gerçekleşmedi ve gerçekleşmiyor, tersi oluyor, oluşuyor veya oluşturuluyor.

    İç çatışmalarla ve dış desteklerle, iktidarlar kanlı bir şekilde yıkılıyor, ülkeler bölünüyor!

    Yâda şu günlerde İSRAİLİN YAPTIĞI GİBİ, top yekun saldırıya geçip ülkeler işgal ediliyor!

     Böylece yer altı ve yer üstü zenginliklerine konuluyor…

     Vuruşanlar, çatışanlar, birbirini boğazlayanla kim, kimler? Yüzde 80- 90’ı Müslüman! Yâda saldıran Yahudi!

     Mezhep ve ırk ayrılıkları körükleniyor. Bu suni ayrılıklar derinleştirilerek birbirlerine saldırt ılıyor.

     Tablo ortada! Aynı dinin mensupları( kısa süre önce) biri birini kesiyor, boğazlıyor! Bu tablolarda İslami ve kutsi deyimler kullanılıyor, istismar ediliyor ‘’Şii, Sünni, Vahabi …, Allahuekber…vs.”

     Bizlerde, bu grup haklı, o grup haksız, bu mezhep haklı, o mezhep haksız; diye taraf tutup kendimizi veya aydınlanmamış halkı tatmin etmeye çalıştık / çalışıyoruz. Ama bu hareketimizle, yangına su değil, benzin döküyoruz gibi geliyor bana.

     Benzin dökülmese de, ateşe su dökülmediği apaçık ortada.

     Bu topraklar yanıp kavrulurken; sanki su, su diye Allaha yalvarıyorlar gibi geliyor bana. İnşallah canlı ve cansızların bu nidaları, Allah katında kabul edilirde; bu bölgelerin tümüne ve yüreklere su serpilir!

      Bazı ülkelerde, diğer kültür  “din’’mensupları; yardım, yâda kurtarma adı altında, havadan bombalar yağdırıyorlar İslam coğrafyalarına ve insanların üzerine.

     Şimdi Bayram, Bayram oldu mu, bu ülkelerde? Bence Bayram, Bayram olmadı, KAN oldu, hicran oldu!

     Son zamanda ateş kes ilan edildi! Hayırlısı, inşallah devamlı olur... Bu duraklama, yine İslam Ülkelerinin gayret ve baskısı ile oldu!Bir ışık doğdu, bu ışığı takip etmek lazım...

     Erzurum Alvarlı Efenin bayram hakkında söylediği anlamlı mısralardan, birkaç satır yazarak bitireyim yazımı:

     Can bula cananını………..Bayram o bayram ola  ……….Kul bula sultanını……….Bayram o bayram ola

     Hüzn ü keder def ola……Dilde hicap ref ola   …………  .Cümle günah affola…….Bayram o bayram ola

    TÜM İSLAM ÜLKELERİNDE BAYRAMIN BAYRAM OLMASINI VE / VEYA BAYRAM GELMESİNİ DİLİYORUM…

    Yazı devam esecek. Hoşça kalın, evde kalın…                       Uz. Dr. Ayhan Yiğit