Ecan FARAŞ


HOLDİNGLERİ KİM BÜYÜTSÜN?

.


Şimdi okuyacaklarınız, Tayyip Erdoğan'a ideolojik olarak muhalif olan, "O düşsün de varsın ülke batsın" diyenler için değil. Okuyacaklarınız sizin için; Erdoğan'lı ya da Erdoğan'sız, ülkesini seven, ayakta görmek isteyenler için. Birçok kuyuya, birçok taş attılar, biz çoğunu çıkaramadık. Ama bir tanesi var ki, hep en büyük golü o kuyudan yedik. Bir ülkenin ekonomisini göklere çıkaracak olan da yere batıracak olan da sermaye sahipleridir. Ekonomiyi onlar besler, onlar büyütür, onlar batırır. Tayyip Erdoğan güçlenip, sermayenin sahiplerini değiştirmeye başlayınca, buna engel olamayanlar bir plan yaptılar. Erdoğan, gücünü milletinden alıyordu. Yeni sermaye sahipleri ile Erdoğan'ın gücü, yani millet arasına bir set çekilmeliydi. Bunun için sürekli algı operasyonları yaptılar. Kimilerine "çete", kimilerine "ihaleci", kimilerine "Erdoğan'nın gizli kasası" etiketlerini yapıştırıp, her gün tekrar edip, aklımıza kazıdılar. Ben ihalelerde fesat var mı, birileri şahsi menfaatler uğruna kayrılıyor mu bilmem. Kimsenin ne avukatıyım ne de celladı. Ama şunu çok iyi biliyorum; Bunları öne sürüp, Erdoğan'a yakın iş adamlarına, holdinglere bu etiketleri yapıştıranların derdi ne adalet, ne hak, ne de millet. Onların tek derdi kendi düzenleri, kendi kazançları ve ekonomik baskılarla yönetim üzerine kurdukları hegamonyanın sarsılmış olması! Küresel güçler, ülkeler içerisindeki nüfuzlarını, kendilerine bağlı işadamlarına, holdinglere kullandırır. Onlara milyar dolarlar kazandırır. Ama bir şartla! O kazandıkları milyar dolarları, istedikleri an, istedikleri şekilde kullandırmaları şartıyla. Bu ülkenin imkanlarını kullanarak milyar dolarlar kazanırlar. Beklersin ki yine bu ülkenin büyümesi, gelişmesi için yatırımlar yapılsın, ekonomiye kazandırılsın. Ama öyle olmaz! Bir talimat gelir, on milyarlarca dolar ekonomiden çekilir, İngiliz off-shore hesaplarına geçirilir. Buna ekonomik manipülasyon denir. Sermaye bazlı ekonomik operasyon yollarından sadece biridir. Bu yolla dolar yükseltilir, borsa düşürülür, söz dinlemeyen hükümetler indirilir, hatta yeterince büyükse küresel sermayenin finoları, ülke bile batırılır. Tabi ki ulusal güçlerin, devletlerin de kendi sermaye planları vardır. Onlar da birilerini destekler, onlar da destekleyip büyüttükleri bu kişilerden, şirketlerden gerektiğinde destek alırlar. Doları düşürmek, borsayı ayakta tutmak, ayakta kalmak için... Büyük iş adamları, holdingler; çoğu zaman birilerinin desteğini alarak o seviyelere gelirler. Ve onları o seviyeye getiren gücün istediklerini yaparlar. Buna ister vefa deyin, ister mecburiyet; desteği veren, gerektiğinde isediği desteği alır. Şimdi soruyorum size? Bu ülkenin sermayedarları, büyük iş adamları, holdingleri kimler olsun? Amerikanın, küresel oligarkların desteklediği vatansızlar mı? Yoksa muhalefetin talimatla saldırıp, sırf Tayyip Erdoğan'a yakınlar, ona yapılan, ülkeye yapılan operasyonlara karşı gerektiğinde onun yanında, ülkenin yanında duruyor ya da duracaklar diye "Çete, ihaleci, kasa" dediği iş adamları mı? Seçiminizi çabuk yapın! Çünkü 2023 gelmeden savaş başlayacak. Pandemi sürecinin ekonomik yaralarını sarmak için; Erdoğan'ın "çetesi" vatansızlara da onların arkasındakilere de saldıracak. O gün sen nerede duracaksın? Karar ver!