Spor Toto Süper Lig'in 26. haftasında lider Trabzonspor, deplasmanda Alanyaspor'u 4-0 yendi.
İlk yarıda oyunu her yönüyle oynayan ve çabalayan, Abdullah Avcı’nın planını müthiş şekilde uygulamaya döken Trabzonspor, ikinci devrede tempoyu düşürdü. 66. dakikada ise Uğurcan Çakır, ‘Bu maçın hikayesinde ben de olmalıyım’ dedi ve Eduardo’nun penaltısında kalesinde devleşti. Lider, dün attığından fazlasını kaçırıp gövde gösterisi yaptı ve ligde 4 maçtır yenemediği Alanyaspor’la olan hesabını unutulmayacak bir skor ve oyunla kapattı.
Bu Nwakaeme’yi önceki yazılarımızda boşuna övmediğimi her geçen hafta daha net anlıyorum. Her defasında çalımla olmasa da, sahanın en iyisiydi resmen. Bir futbolcunun yapması gereken bir çok verimi sağladı bu maçta. İçeri sokulup pas dağıtmaları, takipçiliği, derin oynamaları güzeldi. Nitekim 2 gol attı. Nwakaeme maç sonu röportajında ‘kupayı müzemize götürene kadar bize rahat yok’ dedi. İşin ciddiyetini bu denli koruyan bir oyuncu grubunun açık ara farkla lider olması zaten tesadüf değil. Alanya yediği her golde daha da demoralize olunca, içeriye 4 golden fazlasını kalesinde görmediği için şükrederek gitti. Trabzonspor oyunu 2 yönlü öyle doğru oynadı ki, Alanya taraftarı da bu kaliteli futbola kayıtsız kalamayarak Trabzonspor’u alkışladı.
KARTALIN “VIDA”SI SAĞLAM
Beşiktaş, Süper Lig'in 26. haftasında evinde Altay ile karşı karşıya geldi. Mücadele, Beşiktaş'ın 1-0'lık galibiyetiyle sonuçlandı.
Şunu biliyoruz ki Beşiktaş son üç maçını kaybetmemiş ve berabere kalmıştı ayrıca o maçlarda girilen pozisyonlardan eli boş dönülmesi, takımın tüm psikolojini olumsuz etkiliyordu. Süper Lig’e hala son şampiyon olarak devam eden Beşiktaş, ünvanını unutmuş sanki. Üretkenlikten, coşkudan, heyecandan, tempodan ve koşudan uzak bir ekip olmuşlar. Bu muhteşem (!) dönüşü nasıl başardılar, bilmiyoruz. Ortada görünen kısır ve inançsız bir oyun. Bastırıyorsun, rakip savunmayı abluka altına alıyorsun ama, hepsi o kadar. Evet, Beşiktaş maça farklı biçimde yoğun bir baskıyla başladı. İlk şutu Necip’le attılar, kalecide kaldı. Sonrasında Kenan, Güven, Teixeira, artık kim oralara geldiyse, Welinton bile, topa vurdular mı, evet vurdular. Peki bunlar şut muydu? İstatistikler öyle diyor sevgili okurlar.
İkinci yarıya ve gole geliyoruz. Önce serbest vuruş kazandı Beşiktaş. Ghezzal’ın kullandığı atışta top kornere çıktı. Korner atılmadan önce Domagoj Vida ile Cesare Pinares itiş kakışa ve ağız dalaşına girişti. Israrla sürdürdüler bunu. Ne gerek var? Bayarslan ikisine de hak ettikleri sarı kartları gösterdi. Yine ne gerek vardı, diyeceğim ama, adrenalin ve nabız bazen kontrolü engelliyor. Ghezzal’ın kornerine Vida sert bir kafa vurdu ve golü attı. Kenan’ın 69’daki sonra Alex’in 71’deki vuruşları direkten dönünce insan bu kadar da olmaz diyor. Altay puan için yapılması gereken ne varsa yaptı. Ligdeki konumuna bakıldığında doğru bir oyun oynadığını söyleyebiliriz. 84’te Alex kaleciyle karşıya karşıya kaldı ama yine gol olmadı. 90+4’te Kappel’in vuruşunda top direkten geri gelirken, Altay büyük şanssızlık yaşadı ve üç puan Beşiktaş’ın oldu. Bu sonuçla Beşiktaş ligde 41 puanla 6. basamakta yer alıyor.
FENER İSTEYİNCE “GÜLER”
Spor Toto Süper Lig'in 26. haftasında Fenerbahçe, sahasında Hatayspor'u Serdar Dursun’un penaltı golleriyle 2-0 yendi.
Fenerbahçe aman aman bir top oynamadı, ama 3 puanı aldılar. Bu hafta Fenerbahçe'de gündem Ali Koç değildi. Başta Arda Güler olmak üzere birkaç genç futbolcu göze çarptı. Arda'ya baktığımızda kumaşı çok iyi. Çok da iyi oynadı ama gelişimini nasıl sürdürecek kestiremiyoruz. Çünkü biliyorsunuz ki Türkiye’de çabuk pohpohlanan topçu çabuk bitiyor. Aslında sarı lacivertlilerin doksan dakikada bulduğu penaltılar dışında fazla pozisyonu yok. Hele hele ikinci yarıda tekrar sahalara dönen Altay'ın birkaç önemli kurtarışı olmasa sonuç, çok kötü futbol oynayan Hatay karşısında çok farklı olabilirdi. Gerçekten Hatayspor, eski Hatay değil. Alan gidiyor. Pozitif futbol adına yaptıkları bir şey yok. Sonuçta Fenerbahçe'de teknik direktör İsmail Kartal'ın sezon sonuna kadar yapması gereken maç kazanmakla birlikte olabildiğince genci sahaya sürmek. Belki içlerinden biri veya ikisi kalıcı olabilir. Hakem Yasin Kol'un yönetimi güzeldi. Maç boyunca soğukkanlıydı. Verdiği iki penaltı kararı da doğru. Sarı lacivertliler bu sonuçla ligde 43 puanla 5. sırada yer aldı.
ASLAN NEFES ALDI
Ligde 14, resmi maçlarda ise son 15 karşılaşmasından sadece 1 galibiyet çıkarabilen Galatasaray, Süper Lig'in 26. haftasında Göztepe'ye konuk oldu. Berbat bir sezon geçiren ve küme hattına doğru gerileyen Cimbom, İzmir'de şeytanın bacağını kırdı. Müthiş bir heyecana sahne olan ve tam 4 penaltı golünün atıldığı maçı Cimbom Victor Nelsson ve Bafetimbi Gomis'in iki golüyle 3-2 kazandı.
Hayati bir üç puan kazanıldı. Çünkü puan kaybı durumunda haftaya içeride oynanacak Rize maçı daha da büyük bir baskı getirecek ve Galatasaray için kötü olacaktı. Galatasaray orta sahası, Pulgar ve Taylan. Bunlar neredeyse topa değmeden 90 dakika oynamaya çalıştı. Arkadaş sen Anadolu takımı mısın? Her şey bir yana her yazımda belirtiyorum artık. Bu takım küme düşme korkusunu yaşamak zorunda mı kalmalıydı? Bu maçta taraftar alınan üç puana sevinsin mi, yoksa hala küme hattına yakın olduğuna üzülsün mü? Trabzonspor lider, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın da sağlam top oynadığı söylenemez ama Galatasaray’ın durumu çok farklı bu sezon. Bu gün Başakşehir Benfica’dan oyuncu transfer edebilirken kulüp olarak senin ne eksiğin var? Yönetim bu kadar pasif olursa bunlar kaçınılmaz olacaktı ve bu galibiyete rağmen bu taraftara bunu yaşatmaları iyi mi? Burada Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı da dahil ediyorum sayın okurlar. Galatasaray’ın 80 dakikaya kadar görüntüsü hiç iyi değildi. Sadece uzun toplardan medet uman bir takım haline gelmiş.
Olumlu yönden bakılırsa Bafetimbi Gomis, ikinci Galatasaray dönemindeki ilk gollerini attı. Şimdi sene 2018. İlhan Cavcav sezonu. Sezonun son maçı oynanacak. Galatasaray son haftaya lider girmişti ve son maç yine bir Göztepe deplasmanı. O maçı Gomis’in penaltı golüyle 1-0 kazanıp şampiyonluğu aldılar. Bu gün Gomis yine bu deplasmanda bu sefer tam tersi takımın küme hattından uzaklaşması için bu penaltıları gole çevirdi. Ne kadar ironik değil mi? Bu haftadan sonra devamını getirebilir gibi, o potansiyeli var ama ne olacak göreceğiz. Galatasaray şu an 32 puanla 13. sırada bulunuyor.
