Mustafa Özdemir


FIRTINA ÖNCESİ SESSİZ HAFTALAR

.


Süper Lig'de 33. hafta maçında Trabzonspor'la Fatih Karagümrük karşı karşıya geldi. 3 haftadır kazanamayan Trabzonspor bu hafta da Karagümrük karşısında iki puan bıraktı.

İkinci Fenerbahçe ile bulunan puan farkı futbolcularda biraz psikolojik olarak rahat olmaya sebep olmuş olacak ki, yine bu tablo ortaya çıktı. Trabzonspor bu sene güzel işler yapıyor evet, bu hafta ile birlikte oynadığı son 4 maçta sonuca gidemedi. Pozisyonlara girdi ama futbolda neticenin önemli olduğunu biliyoruz ve sonuç olarak kazanılamayan 4 maç var. Artık bitime 5 hafta var ve Trabzonspor, rakiplerinin bundan sonraki maçlarında puan kaybetmediği senaryoda 4 puan daha toplarsa şampiyon olacak. Kısaca Abdullah Avcı'nın ekibi, bu senaryoya göre 4 puan kazanırsa 30 Nisan'da bitime 3 hafta kala şampiyonluk kutlayacak. Yapmaları gereken çok zor bir iş olmadığı için fazla uzatmaya gerek yok. Zaten şu haftaya kadar takım kendini kanıtladı. Sadece şampiyonluğu erteliyor gibiler. Bundan sonra önemli olan gelecek sezon Şampiyonlar Ligi için güzel bir kadro planlaması yapılması ve ligdeki oyununun üzerine devler liginde de devam ettirmesidir. Şimdiden hayırlı olsun diyelim.

FENER TAM GAZ

Fenerbahçe, Süper Lig'in 33. haftasında, Ülker Stadı'nda Göztepe'yi konuk etti. Sarı lacivertliler, mücadeleyi 2-0 kazandı.

Geçen haftaki derbi galibiyetinin üzerine koyulmuş gibiydi. Bir yanda son haftaların formda takımı Fenerbahçe diğer yanda küme düşmesi kesinleşmesi için matematiksel durumu beklenen Göztepe.Tabi ki bu maçın tartışmasız favorisi sarı lacivertlilerdi. Son haftalarda oyununu geliştiren ve mücadele gücünü artıran takımı, derbi maçından sonra taraftarlar yine yalnız bırakmadı. Oyuna bir anda yapılan yüksek şiddetli presle başlayan Fener golü de erken buldu. Şimdi, golden sonraki süreçte oyunun istenilen seviyenin altına düşmesindeki etkenleri sıralayalım. Maçın başındaki pres anlayışının sürdürebilirliğini ön alan oyuncuları karşılayamadı.

Orta saha oyuncuları da doğru konumlanmayıp, destek vermedi.

Rakibe ve topa yüzde 100 baskıyla gidilmedi. Kim ile Serdar'ın savunmayı uzakta kurmasıyla takımın mesafesi ve boyu uzadı. Göztepe, Fenerbahçe hatları arasına daha rahat toplar soktu. Göztepe, bu baskıyı kırdıktan sonra da çok net pozisyonlar yakaladı. Burada skorun Fenerbahçe lehine kalmasındaki en büyük faktör Altay'ın yaptığı kurtarışlardı. Maç son derece temizdi.

Fenerbahçe İsmail Kartal’ın takıma gelişi sonrası çıkışını sürdürdü. Bir sporsever olarak seneye takımın başında kalmasını arzu ederim. Biliyoruz ki Fenerbahçe’nin bir iddiası yokken takımı devraldı ve şuan takım ikincilik yolunda doludizgin gidiyor. İşte teknik adamlara biraz şans verilmesi gerektiğini söylerken bunu kastetmiştim. En ufak başarısızlıkta hemen sesler yükselmemeli. Bakalım önümüzdeki haftalar ne gösterecek.

KARTAL KEYİFSİZ

Süper Lig’in 33. hafta maçında Beşiktaş deplasmanda Giresunspor ile 0-0 berabere kaldı.

İlk 15 dakika Giresun tempoyu yükseltmeye çalıştı ancak ön alanda sade oynamak yerine hep, fazladan bir iş yapmaya kalktıkları için hücum girişimleri verimsiz kaldı. 20. dakikaya doğru Beşiktaş kontrolü eline aldı ve Josef-Can ikilisi üzerinden oyunu metre metre öne taşıdı. Ancak bir pozisyon dışında kaleye inecek organizasyonlardan uzaktı ve varsa yoksa bir ülke klasiği olarak şut atıp durdular. İkinci devre Beşiktaş topu dolayısıyla oyunu eline almış görünse de verimli hücum organizasyonu sıkıntısı sürüp gitti. Batshuayi ya da N’Koudou’ya ulaştırılan toplar o alanda eriyip gidiyordu. Ancak Giresun da şut atma konusunda rakibi gibi davranınca maç sıkıcılaşmaya başladı. Acele ve dengesiz hücumlar, düşük pas kalitesi, yerleşim hataları açısından düşünüldüğünde para harcayarak kurulmuş takımla düşmemeye oynayan takım arasında önemli farklar gözlenmedi. İlk iki maçında Beşiktaşlılar üzerinde ciddi etki bırakan Valerian Ismail de nereye geldiğini, burada futbol dinamiklerinin nasıl işlediğini yavaş yavaş da olsa anlayacaktır.

ASLAN İKİNCİ YARI FİŞİ ÇEKTİ

Süper Lig’in 33. hafta maçında Galatasaray sahasında Malatyaspor’u 2-0 yendi.

Ligden düşmesi kesinleşen Malatyaspor öyleyken bile ciddi tehlikeler yarattı. Pulgar’ın hatalı pası ve Nelsson’un çizgiden çıkardığı bir top var. Bu gol olsa farklı bir senaryo izleyebilirdik. Kerem ile maç boyu uzaktan şut girişimleri bulunan Galatasaray maçı almayı bildi.

Ligden düşmüş bir takım, koskoca Galatasaray gibi bir takım karşısında ve deplasmanda, bu kadar rahat pozisyonlara nasıl girebildi? Sorgulanması lazım. Bu tüm sezon boyunca Galatasaray’ın sorunu olan şeydi. İlk defa Taylan ve Berkan ikilisinin gole bu kadar yakın oynadığı maç izledik. Nitekim pozisyonlara da girdiler ama bitiremediler. Bir sporsever olarak beni ve taraftarları düşündüren şey, bu takımın uzun vadede neler yapabileceği. Çünkü Galatasaray’ın sezon başı Avrupa’da yaptığı işlerin hiçbiri şuan en ufak sahada yok. Bu saatten sonra kalan haftalarda maçları en iyi şekilde bitirip ligi olabildiğince yukarıda bitirmek hedef. Bu mu olmalıydı? Mayısta seçime gidilecek ve gelecek başkanın bu konuları çok iyi planlaması gerekecek ve şu net ki, kolay bir sorumluluk almayacak bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Hayırlısı.