VEDAT KAN


BU TAKIMIN SÜPER LİGDEN DÜŞECEĞİNE İNANMIYORUM, AMA…

BU TAKIMIN SÜPER LİGDEN DÜŞECEĞİNE İNANMIYORUM, AMA…


Bu sıralar şehrin; tadı, tuzu, aşı, ekmeği B.B.ERZURUMSPOR futbol takımı. Takım galip geldiğinde yüzler gülüyor gün kurtarılmış oluyor ve takımın bütün sıkıntıları unutularak hayata kalındığı yerden devam ediliyor ve o gün o takım artık kimsenin umurunda değil; yenildiğinde ise ağızlar açılıyor ve hemen klavye başına geçilerek başlatılıyor veryansın.  Kime ne yazıldığı, kim için ne söylendiği, kimlerin hedef tahtası seçildiği,  kimlerin kellesinin istendiği ise artık Allah muhafaza rast gele.

                Ne oluyoruz arkadaşlar? Hani DADAŞ lık, hani vakar, hani babacanlık. Eğer biz gerçek ERZURUM lu ve bu şehrin insanı isek öncelikle yapmamız gereken tek bir şey var. Birilerini ötekileştirmeden önce kendimizi o birilerinin yerine koyarak, karşımızdaki kişinin duygu ve düşünceleri ile birikte başarı ve başarısızlıklarını da aynada üzerimize denememiz gerekmektedir, aslolan da budur. Şimdi şehrin takımı galip geldiği zaman övüncümüz oluyor da, sevincimiz oluyor da, gururumuz oluyor da, bizim takımımız oluyor da mağlup olduğu zaman niye belediye başkanının, yönetimin, teknik direktörün vs vs birilerinin oluyor. O takım öncelikle gerçek ERZURUM luların, gerçek DADAŞların ve o takımı gerçek manada destekleyen, maddi ve manevi olarak dert edinenlerin takımıdır.  Sırf yorum yapmak için ağza alınmayacak kelimeler sarf etmek ile taraftarlık olunmaz böyle de takıma sahip çıkılmaz. Zaten gerçek taraftar da durum karşısında üzüntüsünü hakaret ile klavye kabadayılığı ile göstermez. Kulüp orada her zaman çay içmeye gidilebilir. Kimse size neden geldiniz diye işgüzarlık ta etmez, edemez.

                Futbol takımımızın durumu gerçekten vahim. Bu şehirde; futbol takımımız averaj takımı olma yolunda emin adımlar ile yürür iken, futbolcuların ücretleri ödenmez iken;  son birkaç ayda yapılan teknik adam değiştirme, yönetim değiştirme, transfer yapma, hakemler ve futbol federasyonuyla polemiğe girme, VARıyla yokuyla uğraşma trafiği esnasında bayağı sinirler gerildi. Daha fazla germenin de bir manası da yok. Hem bu durumun şehrimize de takımımıza da bir faydası yok, olamazda. Birileri kelle avcılığına soyunmuş olsa da gerçek ERZURUM’luların ve DADAŞların buna müsaade etmeyeceği kanaatimdir. Önümüzde koskocaman ikinci yarı var ve birinci yarı devrede kaybettiğimiz her şeyi ikinci yarı devrede kazanılacağı ve ligde kalınacağı inancını inanın hiç yitirmedim. Çünkü bu şehirde, adı Büyükşehir Belediye olarak anılsa da futbol takımı da gerçekten değerli ve asildir. Çünkü bu şehrin insanı da değer verdiği futbol takımı da candır. Birileri bu ilde futbol oynamaktan korksa da, bu şehre karşılaşma için gelmemek için futbolun üzerinden çirkin siyaset yapsa da, iklimimizi bahane ederek, aldığımız oksijeni bahane ederek,  sahamızın zeminini bahane ederek, yetmezmiş gibi taraftarlığımızı bahane ederek tiyatroculuk kariyeri edinseler de bu şehir onlarsız da vardı, onlar olmadan da var olacaktır. Sadece yılda bir defa 90 dakikalık bir karşılaşma için gelmesi planlanan bu bazı tiyatro guruplarının ne hikmet ise Ukrayna gibi, Rusya gibi bizimle aynı iklime sahip ve hatta daha kötü şartlarda ki yerlere giderken çevirdikleri reklama da diyecek yok hani. Şimdi durum bu halde iken, aramızda bulunan değerli yorumcularımızın, bu işten anlasın veya anlamasın eli kalem tutan klavyecilerimizin hiç olmazsa şu bahsettiğimiz iklim şartlarına rağmen takımını desteklemek için elinde avucunda bulunan ekmek parasını maç biletine yatıran gerçek taraftara saygı duymaları gerekmektedir diye düşünüyorum. Bu didişmeler en çok onları üzmekte, onları yıpratmaktadır.

                Şehrin takımına maddi destek lazım; bu yönetimin işidir. Yapar bir organizasyon toplar parayı. Şehrin takımına oyuncu lazımdır; bu yönetimin işidir. Kurar bir transfer komisyonu yapılır transferler,  alınır futbolcular falan filan. Yönetimin gidişatı iyi değil mi? Var ise cebinde tomar ile paran yönetime talip olursun  elini taşın altına da üstüne de uzatırsın. Ama önce Büyükşehir Belediye başkanından icazet alman gerekir , çünkü bu futbol takımı  belediyeye aittir. Tasarruf hakkı da sayın Sekmen dedir. İster belediye bünyesinde bulunan her hangi bir şirkete devreder , ister ise yönetimine her hangi bir ismi atar. Usül böyledir.  Amma velakin uygulamada  bu takım ERZURUM adı taşıdığı için şehrin ve insanının özüne aittir.  Bu yüzden kim hizmet eder ise etsin , kim yönetime talip olur ie olsun saygı duymak gerekir.  Su almaya başlamış ve batmasına kesin gözü ile bakılan bir gemide kaptan olmak kolaymıdır acaba?

                Şu an kupa maçı devre arası ve B.B.ERZURUMSPOR umuz 2-1 mağlup durumda ve yine söylüyorum bu takım ne olur ise olsun Süper Ligde kalır,inancım tam amma …

                Amması ; her hangi bir küçücük sosyal olumsuzluk karşısında dahi tüm şehir tek vücut olabilirken ve bunun örneklerini müteaddit defalar görmemize rağmen , yaşamamıza rağmen böylesine güzel sonuçlar doğurabilecek kollektif çalışmalarda neden sadece muhalif olmayı seçiyoruz.  Bu şehrin potansiyelinin farkına  gerçek Erzurum’lu olarak varabilirsek eğer,  inanın bizi kimse ne ekonomik olarak ne de sosyal olarak yıkamaz. Bunun her türlü birikimi geçmişimizde ve damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Ne olurdu sanki il dışında yaşayan Erzurum’luların Erzurum’u sevmesi  kadar , il içerisinde de birbirimizi sevseydik…