VEDAT KAN


BU İŞİ NASIL ÇÖZMEYİ PLANLIYORSUNUZ?

.


Düşünmek bile istemiyorum. Benim çocuklarım veya komşumun çocukları veya mahallemin, şehrimin çocukları sokak sokak dolaşarak dilenecekler, arsızlık edip insanları sıkıntıya koyacaklar, taşkınlık edip çevreyi rahatsız edecekler ve sonrasında kendilerini uyaran halka zarar verip kolluk kuvvetlerine de karşı koyacaklar.

Bunlara bu gücü veren kim? Bunlara bu müsamahayı gösteren kim? Bunları bu şekilde şımartan ve böylelikle kolayca at oynatmalarını severek izleyen kim? Ben bu yaşımda kendi sokağımın, caddemin ve hatta mahallemin keyfini çıkaramazken, kendi vatanımda istediğim gibi rahat hareket edemezken bu taşkınlıkların ardında nasıl bir güç var ki çaresizleşiyoruz.

Bu nasıl bir yürektir ki kendi toprağınızı bırakıp kaçıyorsunuz ama buralarda aslan kesiliyorsunuz? Size bu cesareti veren her kim ise amacı da bellidir. Çocukları, kadınları kızları sabah akşam şehrin her yerinde dilenmekle, halka duygu sömürüsü ile yaklaşıp sömürmekle meşgulken. İstedikleri alanda, istedikleri mekânda ve istedikleri yerleşkede her türlü pisliği işleyenler kim? Bu ilde, bu memlekette, bu topraklarda ne işleri var?

Amaç bizleri yıldırıp, bezdirip bu sokaklardan, bu mahallelerden ve hatta bu topraklardan çıkıp gitmemizi sağlamak ise…

Amaçları bizlerin üzerinde baskı uygulayarak, taşkınlık yaparak kışkırtıp, halk arasında ikilik çıkarmak ise…

Amaçları bizlerin üzerinde korkuyu hâkim kılıp isteklerine boyun eğmemizi sağlamak ise…

Adım adım yaklaştıkları şeyin amaçlarının doğrultusunda olmadığını ama halk arasındaki insanlık duygularının köreltildiğini ve daha kötüye doğru gittiğini görmemek için körden öte bir şey olmak lazım değil mi? Elhamdülillah büyük bir çoğunluğumuz müslümanız, yardımın da – yardımcı olmanın da kitabını yazarız amma bana öyle geliyor ki burada amaç başka…

Şehrin her yanını yarım yamalak parça parça yıkıp eksik bırakan iradeye mi? O yerleşkelerde usulsüz ikamet eden kim oldukları belli olmayan guruplara müsaade eden iradeye mi? Normal yerleşkelerde bile gereken hizmeti sağlayamazken, alt yapı ve üst yapı eksikliklerinin sıkıntılarını yaşarken, bu köhneleşmiş virane yerlerde yaşayanları görmezden gelip kaçıp, sırtını dönen iradeye mi? Kime sitem edelim?

Çok değil henüz dün yaşanan olayların, daha büyüğünü ve daha kötü sonuçlarının yaşanacağı sıkıntılı durumların olmayacağının garantisini kim verebilir? Var mı öyle bir irade? Ve çok iyi biliyoruz ki yarın, çok değil yarın bu birileri kalkıp bizleri buralardan atmak için kalkıp, daha kötü senaryolara bile hazırlanacaklar. Şimdi olduğu gibi izleyen birilerinin yarın da izlemeyeceğini kim garanti edebilir?

Kapılarımızı açtık, gönüllerimizi açtık, yüreklerimizi açtık, avuçlarımızı açtık, cüzdanlarımızı açtık, sofralarımızı açtık ve hatta ömrümüzü bile uğrunuzda açtık; hata mı ettik? Bütün bunları açarken ne yazık ki gözlerimizi ve kulaklarımızı kapatmışız, hata etmişiz.

Çok iyi biliyorum ki aynı şekilde yaşamamıza ve hatta nefes almamıza onlar izin vermeyecekler. Aynı durumda biz olsaydık onlar bize bırakın bir yerlerini açmayı bizim neremizi açacaklarını da çok iyi tahmin edebiliyorum. Çok geç olmadan bu işe nasıl bir çözüm bulacak iseniz bulun. Hem de ivedi olarak…

Sahi bu işi nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?