Tüm Dostlara ve Erzurumspor Sevdalılarına Selam olsun.
Genelde yazılarımızı takip edenler bilir, maçlarımız öncesi yazılarımı hazırlarım. Bu hafta “Takımdan ve oyundan” yazabilmek adına, Göztepe maçı sonrasına sakladım.
Aslında sezon başından beri hep seyrettiğimiz filmin devamı olan, “Çekirgenin Binlerce kez zıplamasının” tekrarını seyrettik bu maçta.
Sezon başında tüm iyi niyetimizle sabrettiğimiz “Ahmet Dal, Muzaffer Bilazer ikilisinden, herkesin beklediği; Değişik bir oyun anlayışı ve oturmuş sistemin olması idi.
Gel gör ki şöyle bir yerlerimizi gere gere rahat bir maç seyretmek bize haram oldu.
Bakıldığında “Rakibi oynatmama anlayışı, bizim sinekten yağ çıkarmaya çalışan, kişisel yeteneklerle ve duran toplarla golü düşünen” bir oyun anlayışıyla “Nereye kadar gidilir? Ne kadar sürer?” bilinmez. Ama “İçeride ve dışarıda kaybetmeye devam ediyoruz.
Her maç “Istırap içinde” maçları seyreden Dadaşlar ise;
“Kurdeşen dökmekten, ecel terleriyle doksan dakikaları bitirmekten, amansız hastalıklara tutulmazsa” yeridir.
Gelelim Göztepe maçını incelediğimizde;
Mavi Beyazlı ekip haftalardır sürdürdüğü “İstikrarlı düşüşünü” bu maçta da devam ettirdi ve takım olarak maç boyunca yaptıkları hataların meyvesini, ilk yarının son dakikalarında kalemizde gol olarak, “Istırap kat sayımızı artırarak” hakkını verdiler.
Takım’a son sözüm “Bitmişsiniz kardeşim, okeye dönüyorsunuz” benden uyarması.
Maç seremonisi dışında sahada görünmeyen Erzurumsporlu futbolcular ile nereye kadar gideriz bilmiyorum?”
Bu oyuncularla ile ligde kalabilmek bir mucize.
Bu oyuncularımızdan “Biri yada ikisi bazen üçünün de aynı anda sahada olmaları” durumunda, ileri çıktığımızda değil ama “Takım savunma oyununa” katkısı olmayan bu “Üç silahşörümüzle”, umarım sezonu güzel yerlerde tamamlayabiliriz.
Sahanın iyilerine gelirsek, Taraftar ve güzel hava.
Her hafta klasik haline gelen puan kayıplarına bir yenisi daha ekledik.
Sözün özü
Zorlamayın Ağalar Beyler bu kadro, bu yönetim ve bu anlayışla olmuyor beyler Erzurumspor oldu Istırap spor
Hakan Dikmen
