VEDAT KAN

Tarih: 30.01.2021 15:00

BİRAZ İNSAF…

Facebook Twitter Linked-in

Yaşadığımız dünyanın birileri tarafından bilerek –isteyerek ve bilinçli olarak karıştırılması, ülkemizde yeniden ortaya çıkarılmak istenilen siyasi belirsizlikler, ekonomik çalkantılar, insanlarımızın artık günü birliğe varan psikolojik-sosyolojik değişimleri ve son bir yıldır bizimle yaşamakta olan vazgeçilmezimiz Covit. İnsan hayatını cehenneme çevirmek için başka ne yapılır bilmem ama konumuz bu değil.

Asıl konumuz; bu olumsuzluklar içerisinde ülkemizdeki iktidar vatandaşlarının refahı, huzuru ve hayatını kolaylaştırmak için bir şeyler yapmaya çalışırken birilerinin veya bazı kurumların kendi doğrultularından şaşmadan yollarına devam etmeleridir. Hatta ve hatta “merkez ne der ise desin kolluk bende kıllık bende” anlayışı içinde...   Daha önceleri de müteaddit defalar konu edilmesine rağmen, yaşanan sıkıntılar hemen her gün deşifre edilmesine rağmen ve hatta kendi çalışanlarından bazıları emekli olduktan sonra konu ile ilgili bütün detayları afişe etmelerine rağmen, hatta konu ile ilgili kampanyalar başlatılmasına rağmen, insanlarımızın bu mağduriyetlerini hiçe sayan bir kurumumuz var iken müjdeler olsun bir çocuğumuz hatta birkaç çocuğumuz daha oldu demek geliyor içimden. Yani “kral benim” sloganıyla hareket eden kurum sayımız çoğalmaya başladı demek istemiştim.

Bilinçli olarak mı yapılıyor, var olan ve oynanması mecburi olan bir senaryonun satır başları mıdır bunlar anlaşılmış değildir. “Nasıl olsa nüfus çoğunluğunun itiraz ve anlama kabiliyeti sıfır, var olan birkaç yazı ve itiraz eden vatandaşın olayını ise oyalayın gitsin”  prensibi de aklımıza gelmiyor değil hani. Nasıl olsa bu kurumların hepsinin kendi hükümdarlıklarını ilen ettikleri bir sınırları var ve sömürdükleri vatandaşın durumu ise o kadar da önemli bir durum sayılmazdı.

Vatandaş sıkıntılı, vatandaş karamsar, vatandaş biçare, vatandaş yapa yalnız bırakılmış ve hastalık hastası olma yolunda en büyük aday ama bu kurumlarımız ise sözüm ona hizmet anlayışları vatandaşa layık olma yolunda iken, gizliden gizliye ”bana ne “demeye devam etmektedir görüntüsü ortaya çıkmaktadır. İnanın çoğu vatandaşımızın yaşama heyecanı bile kalmamış gibi. Sanki yarın ne olacak ise olsun havası hakim durumda.

Bu kurumlar; vatandaşa hizmet etmek amacıyla kurulmuş, gerçek hizmet anlayışlarında da yazılı ve görsel olan sunumlarında da hizmet anlayışları ile vatandaşın yanında ve hizmetinde olduklarını beyan etseler de, uygulamada bayağı bir aksama yaşandığı da inkar edilemez. Öyle ki; çoğu zaman astığım astık, kestiğim kestik, ben ne dersem o zihniyetinden yola çıkarak dayatma politikası ve hatta tehdit politikası ile vatandaşı sindirmiş, hizmetlerini bu çerçevede sürdürmeyi prensip haline getirmişlerdir. En azından şu an penceremizden görülmekte olan görüntü bu. Ve ne yazık ki “DUR” diyenleri de henüz yok.

İlimiz Elektrik idaresinden bahsediyorum; ülkemizin en büyük sömürge sisteminin kurucusu olan kurumdan bahsediyorum. Aldığı paylar yetmezmiş gibi, ilave kalemleri yetmezmiş gibi, tahakkuk ettirdiği faturalarında hizmetiyle ilgili cüzi rakamlar yer alırken “deli Dumrul” misali yazdırdığı satır kalemlerinde faturada yer bulunmayan amma ortada hiçbir anormal durum yokmuşçasına bihaber yaşayan kurumdan bahsediyorum.

Ve ayrıca ilimiz doğal gaz idaresinden,

Ve ayrıca hizmet anlayışına örnek olması açısında da karşılaştırma yapılması için siyasi bir kurum olarak bahsedilen ve vatandaşın gerçek sahibi olduğu ilimizin su idaresinden örnekler veriyorum. Mademki siz birer şirket ve kar amacı güden kuruluşsunuz, bende müşteriyim, müşteri her zaman haklıdır politikasından yola çıkarak haklılığımı bir kez daha size duyurmak istiyorum. Elbette vermiş olduğunuz hizmetin karşılığını alacaksınız. Bu sizin ve kurumunuzun ve yetersiz politikanızın en doğal hakkıdır, buna sözümüz dahi olmaz, olamaz da.

Endeks okumalarınız standart olarak bir güne bağlı değil. Kafanıza göre istediğiniz tarihte, istediğiniz saatte gelip okuyup gidiyorsunuz. Nezaket yok. Hizmet anlayışı yok. Hizmet politikanız yok.

Yazdığınız ve abonelerinize bıraktığınız faturalarınız samimiyetten uzak, anlaşılır olmayan ve açıklaması sıfır birer küçük kâğıt parçasından ibaret olup, her hangi bir yerin hesap fişi bile daha açıklayıcı olarak hizmetinizi gölgede bırakmaktadır, ne tükettiğimizi ve bu tüketime denk gelen tüketim bedelinin ne olduğu ve aylık olarak ne kadar gizli zam yaptığınız anlaşılır değil, yani vatandaşa karşı açıklayıcı değilsiniz.  Nezaketiniz yok, hizmet anlayışınız yok. Hizmet politikanız yok.

Yazmış olduğunuz faturalarınızın ilk ve son endeks okuma tarihleri ile son ödeme tarihleri arasında makul bir zaman dilimi olmadığı gibi, belirlenen bu tarih sadece kamu maaşlarına göre ayarlanmış gözükmektedir, abonelerinizin içerisinde emekli ve esnaf ve hatta işsiz olan vatandaşlarınızın çoğunlukta olduğu dikkati ele alınmadığından hizmet anlayışınız yok.

Öyle ki;  bu kurumların son altı ay içerinde tüketim faturalarına uyguladıkları fiyat bedelleri de karşılaştırma yapılması açısından belgelenmiştir.

Ay                        Elektrik /tl                         Doğal gaz/tl                                       Su/tl

TEMMUZ            0,572876                           0,14941560                                        3,33

AĞUSTOS           0,572876                            0,14971681                                        3,70

EYLÜL                   0,572876                          0,15171531                                        3,70

EKİM                    0,603524                           0,15465594                                        3,70

KASIM                  0,605082                           0,15500035                                        3,70

ARALIK                 0,605082                           0,15574659                                        3,70

OCAK                    0,643398                           0,15757593                                         3,70

Ankara; şimdilerde yaşanan durumları da dikkate alarak her fırsatta vatandaşı ilgilendiren konularda uyarılarda bulunurken, Allah aşkına ne yapmaya çalışıyorsunuz siz.  Her ay gizliden gizliye faturalara zam yaparken, kendi kurum politikanızı bu şekilde mi ayakta tutuyorsunuz.

Salgın var kardeşim, yetkililer bas bas bağırıyor vatandaşın hizmetini aksatmayın diye,  madem aksatacaksınız faturasını tahsil edemediğiniz yerlerde gidin aksatın, işten çıkarıldığı için veya salgını bahane ederek ekmek tokluğuna çalıştırılan garibanın kapısına değil.

Biraz insaf yahu…

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —