VEDAT KAN


BARİ BU SEFER ŞAŞIRTIN BİZİ…

.


Elbette ki bu şehirde futboldan daha önemli önceliklerimiz var. Futbol kadar değerli, başarılı olduğumuz ve ilimizin adının duyurulduğu, nice kardeşimizin üstün gayretleriyle çaba sarf ettiği spor dallarımız var. Sıkıntılarımızın yanı sıra, heyecanlarımızın aynı noktada birleştiği başka organizasyonlarımız da var amma; gel gör ki futbolun yeri bir başka oluyor işte.

Sezonu kapattık… Hem de ne kapatma; anlatmaya kalksak kırk ciltlik roman olur valla. İhanetler gördük katmer katmer. Kapalı kapılar ardında oynanan oyunların, sahaya yansımasının çelişkilerini yaşadık hayretler içerisinde. Dönen dalaverelerin haddi ve hesabının olmadığının altını çizdik hep birlikte. Bazen tipi de, boranda, karda. Bazen de beraber yürüdüğümüz yağmur altında, baharlara hasret yaşayarak…

Haksızlıklarımız oldu diz boyu, inadına kaçan fırsatlarımız. Eyvahlar cenderesinde hala boğuşuyoruz, keşkeler denizinin tam ortasında. O kasırgalı günlerin en delicesini yaşarken ne limanların yanından geçtikte bir sığınak çıkmadı. Yetmedi, terk eden çok oldu; gemiden atlayan, ilk sallantıda kaçan.

Kimseler elini taşın altına sokmadı ama elleri cebinde konuşanımız çok oldu, el kol hareketi çekenimiz çok. El sallayanları gördük ya ardına bile bakmadan giderken ve en acısı da yanı başımızda bizimle beraber yürüyüp, bizim ekmeğimizi yiyip, bizim şarkı nakaratlarımızda karşı takımlara alkış gönderenleri gördük. Müslüman mahallesinde salyangoz satanlar misali.

Tam da DÜZGÜN bir yönetim anlayışına sahip olduk derken bir de bakmışız ki ona da laf eder olmuş birileri. Ya kardeşim sizin derdiniz ne? Diye sormak geliyor içimizden. Ortada olan malzeme belli iken, oynanan senaryolar belli iken, dönen dolaplar belli iken, fırtınanın tam ortasında dümenci bulamazken, batmamak için, alabora olmamak için dümeni emri vaki vermişsiniz limana çıkar diye şimdi de kalkmışsınız vay efendim sallandık. Midemiz bulandı. Burnumuza pis kokular geldi. Limana sağ salim çıktığınıza dua edin.

Sahte isimler ile ACUN beye söz verip ödenmeyen bağış paralarıyla,  sözüm ona parasını alamadığı için oyuna çıkmayan asi ruhlu oyuncusuyla, doksan dakika boyunca sahada gezen ama ne hikmetse kenara alınmayan zihniyet ve kaçan puanlara “sabredin” imasıyla teselli veren tekniğiyle bu kadar oluyor işte. Fazlası da olurdu ama gücümüz yetmedi ve 1 puan fark ile hak etmediğimiz bir biçimde “yallah bir alt kümeye” …

Sıkıntı yok biz nereden geldiğimizi henüz unutmadık, Sayın SEKMEN’İN hakkını gasp etmeden yapılanları ve ortaya konulanları unutmadık. Alınan başarılardaki payını asla inkâr etmedik. Etmeye de dilimiz varmasın ama ben yine lafımın arkasındayım ve gördük ki, bu takımın normal bir Belediye takımı olmadığını, istenildiği takdirde hangi dakikalarda ne zorluklar ile başa çıkabileceğini ve bu şehrin ruhunda olan, insanının ruhunda olan gerçek şampiyonluğun bu takımın ruhuyla özdeşleştiğini gördük. Bu takım artık kalıbına bile sığmayan bu şehrin, imajdan öte sevdası oldu. Bu takımın ivedilikle siyasi çerçeveden çıkarılması lazım.

Ve henüz geç olmadan; ilgili kurum kararını verip düşen takımları tescil etmeden, hali hazırda devam eden ve geçen yıla nazaran şiddetini artırarak hükmünü sürdüren bu salgın süreci esnasında 2020-2021 sezonu için alınan kararın devamı için hemen şimdi adım atılması gerekmektedir. İlgili kurumun bu kararın uygulanması hususundaki samimiyetlerinin görülmesi ve ilimiz adına hareket ettiği dile getirilen bütün mecraların el birliği ile birlikte hareket etmesi açından bu çalışma elzemdir, kaçınılmazdır. İnanın bu şehir insanı eskisi gibi değil artık… Kimin ne yaptığını görüyor ve biliyor, o yüzden bu ilin adını kullanan ve bu il adına hizmet ettiğini dilinden düşürmeyen kim var ise, işte meydan. Lütfen; bizi hiç olmazsa bu kez, bir kez şaşırtın. HAYDİ, BU SEFER ŞAŞIRTIN BİZİ…