Yasin Sevgili


Toplumu Dejenere Etmek

.


Türk televizyon dizilerinde çok tehlikeli proje algılara sürülüyor. Camdaki Kiz dizisiyle başlayarak ensest ilişkiler ve sonuçları normalmiş gibi algılara yerleştirilecek. Kitabı okudum ve sizin için kritik ettim. Camdaki Kız, psikolog bir yazar tarafından güya hastaların notlarından alıntılanarak kaleme alınmış. Kitapta öğretmen ve vali kızı olan 12 yaşındaki çocuğa, üniversiteyi okumak için yanlarına gelen dayısı tecavüz eder ve hamile bırakır. Kız, bebek Nalan'ı doğururken ölür. Nalan'ı anneannesi ve dedesi, baba ve anne rolü oynayarak büyütür. Nalan küçük yaştan beri gerçeği bilmeyerek büyür, ta ki dedesinin ölüm gününe kadar. Evlilik çağına geldiğinde patronunun oğlu ile evlenir. Tek çocuktan sonra özel şoförü Hayri'ye aşık olur ve kocasına durumu açar. Kocası da kolayca durumu kabul eder, boşanırlar. Nalan beş kuruş almadan ayrılarak evli olan şoförü Hayri ile uzunca yıllar beraber yaşar. Üstelik şoförün Anadolu kadını! olan karısı her şeyi kabul eder. (Kitaptaki algı böyle) Sonunda Hayri'yi başka bir çapkınlık macerasındaki laz kızının sevgilisi öldürür. Bir kadın kocasız, Nalan da sevgilisiz kalınca hikaye burada biter. Şimdi gelelim diziye; kitabın hiç bir yerinde bekaret korsesi giydirmeler, bakirelik kontrolleri yok. Ancak dizide bakirelik, algılara aptalca anlamsız, çağdışı bir şeymiş gibi sunuluyor. Üstelik namaz kılan dua eden, fakat psikolojisi bozuk, evladını beden dersinde bekaret korsesini çıkardı diye (aslında torununu) hunharca döven!, onu telefon konumundan an be an takip eden bir anne üzerinden bakirelik itibarsızlaştırılıyor. "Mütedeyyin kesim çocuk döver! ve paranoyaktır" algısı da bol bol pompalanıyor. En önemlisi ensest ilişki ilk defa dizilere konu olup kapılar aralanıyor. Sırada "topluma verilen algı fazlalaştığında kanıksandığından" ensest ilişkiler de normalleşmesi sahnesi var.... Aynı anda dört diziyle ("Doğduğun Ev Kaderindir , Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı, Camdaki Kız ve geçen yıl yayınlanan evlilik dışı çocuk doğurmanın doktor bir kadın üzerinden normalleştirildiği İstanbullu Gelin") kitaplarının senaryo hali ekranlarda olan proje bir kadın yazardan bahsetmeme gerek yok sanırım. Önce her diziye bir homoseksüel sokuldu. "Gelinim sensin" gibi yemek , moda , ses vs yarışmalarında lgbt bireyleri sunucu yada juri oldular. Adnan Hoca'nın çok sevdiği eski plaj televolesi sunucusu Acun, TV8'i alınca, bu konuda kanal adeta amiral gemisi oldu. Önce Fox'da sonra TV8'de, Bahar denilen bir operasyon kız ekrana sürüldü. Pandemi günlerinde ekrana çıkması için 25'lik kıza bebek ses ve mimiklerini, seksi hareketlerle yapması için ders verildi. Sonra moda yarişmalarına replikler ezberletilerek çıkarıldı. Magazin programları da bu kızı köpürttü. Küçücük kizlar onun gibi olmaya çalışırken Bahar , Uludağ'da milliyetçi bir gençten meydan dayağı yiyince hastane çıkışı bir proje olduğunu anlattı. Kızın korkusu projeyi ifşa ederek bitmesine neden oldu. Ama Aleyna Tilki projesi devam ediyor. Çocuk rollerde elinde siyonistin dondurması ile ağaç altında sevgilisiyle şehveti çağrıştıran reklamı tvlerde yer alırken ve subliminal mesaj dolu tehlikeli klipleri çocuklarımızın telefonlarında ... Bunların hepsine plandemi dönemini de eklenince, zaten sosyal medyaya okul dersleri üzerinden çekilen çocuklar bir bir oltalara takılmaya başlıyor. Bir de bunun üzerine bu dizilerin tüm islam ülkelerine Türk coğrafyasın ihraç edildiğini eklerseniz tehlikeli projeyi anlarsınız. Lütfen çocuklarınızı tv'deki dizilerden, yarışmalardan uzak tutun. Hatta siz de bilinçli olarak uzak kalın. Satanistler için pandemi yok. Onlar 7/24 toplumları ifsad için plandemi mesaisinde..... Ailemizi ve Türk Töremizi Bu zihin kirliliğinden koruyalım Yasin Sevgili