 
        Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) bünyesindeki VANF Herbaryumu, safran (Crocus cancellatus) türünü bilimsel olarak koruma altına aldı.
Van YYÜ Flora Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren VANF Herbaryumu, yaklaşık 90 bin bitki örneğini barındırıyor. Bu koleksiyonun 23 binden fazlası dijital ortama aktarıldı. Herbaryumda yürütülen çalışmalarla Türkiye florasında kayıtlı yüzlerce bitki türü sistematik olarak belgeleniyor.
Van YYÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Prof. Dr. Fevzi Özgökçe, herbaryumda yer alan en dikkat çekici örneklerden birinin safran (Crocus cancellatus) olduğunu belirtti. Bu bitkinin sonbaharda çiçek açtığını söyleyen Özgökçe, "Safran, hem estetik hem de ekonomik değeriyle özel bir tür. Koleksiyonumuzda 1997 yılından günümüze farklı bölgelerden toplanmış safran örnekleri bulunuyor. Bu örnekler, Türkiye florasının zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor" dedi.
Safran gibi değerli türlerin yalnızca bilimsel amaçlarla değil, aynı zamanda üreticiye rehberlik etmesi açısından da büyük önem taşıdığını dile getiren Özgökçe, "Üreticiler veya bu bitkiden ekonomik kazanç elde etmek isteyenler, herbaryumumuza gelerek örnekleri inceleyebiliyor. Biz de onların bu bitkilerin yetiştirilmesi ve korunması konusunda bilimsel destek almasını sağlıyoruz" diye konuştu.
Bitki örneklerinin toplanmasından depolanmasına kadar uzun ve titiz bir süreç yürüttüklerini söyleyen Özgökçe, "Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinden örnekler getiriyoruz. Çünkü bu işin en önemli kısmı arazi çalışmasıdır. Sahada örneklerin toplanması oldukça zahmetli bir süreçtir. Her bitkinin mevsimi farklı; kimisi ilkbaharda, kimisi yazın, kimisi de sonbaharda çiçek açıyor. Bu nedenle sistematik çalışan bilim insanları olarak yılın 8 ayını dağlarda, taşlarda, arazilerde geçiriyoruz. Adeta 'o dağ benim, bu dağ senin' diyerek çiçek topluyoruz. Topladığımız örnekleri hazırlık odamıza getiriyoruz. Burada kurutma, yapıştırma ve teşhis işlemlerini yapıyoruz. Örneklerimiz, birçok aşamadan ve önemli merhaleden geçtikten sonra buraya geliyor. Ardından bu örnekleri ya alfabetik sıraya göre ya da filogenetik olarak dolaplara yerleştiriyoruz" şeklinde konuştu.