Ruslar bile peşindeydi: Musul Petrolü Erzurum'dan mı doğuyor?

Ruslar bile peşindeydi: Musul Petrolü Erzurum

Arşiv belgeleri, Musul petrollerinin ana damarlarının Erzurum'dan başladığını ve 1932'de Türk mühendislerce keşfedildiğini ortaya koyuyor. Rusların 1916-1917'deki sondajları da bölgenin petrol potansiyelini doğruluyor.

Tarihi Keşif ve Diplomatik Doğrulama

Devlet Arşivlerinden gün yüzüne çıkan belgeler, Anadolu'nun enerji tarihine dair ezberleri kökten sarsıyor. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Taner Özdemir, yürüttüğü kapsamlı arşiv çalışmaları sırasında Cumhuriyet'in ilk yıllarına ait, neredeyse unutulmuş bir belgeyi ortaya çıkardı. Söz konusu belge, Musul petrollerinin kaynağıyla ilgili uzun süredir tartışılan soruya ışık tutuyor ve Erzurum'un tarihî stratejik önemini yeniden gözler önüne seriyor. Belgeye göre, Musul petrollerini besleyen ana damarlar Erzurum topraklarından başlıyor ve o dönemde Türk mühendisler tarafından tespit edilmişti. Bu bilgi, 5 Eylül 1932 tarihinde Mısır'ın köklü gazetesi AlAhram tarafından yayımlandı. Gazetenin Yafa muhabirinin haberinde şu ifadeler yer aldı: "Türkler ve Musul Petrol Menbaı - Bu Kaynağı Türk Mühendisler Keşfetmiştir."

Rus Araştırmaları ve Vakıf Bağlantısı

O yıllarda haberi okuyan ve Milliyet Gazetesi'nde aktaran isim Avukat Hasan Abdulhadi, keşfi "Türkiye'nin yer altı servetleri bakımından yeni bir dönemi müjdeleyen haber" olarak yorumladı. Dikkat çekici bir ayrıntı olarak, bu haber dönemin Mısır, Kahire Başkonsolosu tarafından Türk hükümetine resmi telgraf ile bildirildi. Böylece yalnızca gazetelerde yayımlanan bir iddia değil, aynı zamanda diplomatik kanallardan doğrulanmış bir bilgi olarak Türkiye'ye ulaştı. Belgeler, Erzurum'un farklı bölgelerinde yapılan Rus sondaj ve jeolojik araştırmalarını da ortaya koyuyor. 1916-1917 yıllarında Rus mühendisler, Erzurum'un çeşitli alanlarında sondaj çalışmaları yapmış ve raporlarında bitümlü toprak ve zayıf petrol sızıntıları tespit ettiklerini belirtmişti. Ayrıca, Balıklı köyünde (eski adıyla Pülk köyü) bulunan petrol kuyusunun, Caferiye Camisi'nin giderlerini karşılamak amacıyla vakfedildiği belgelerde belirtiliyor.

Enerji Merkezi ve Stratejik Önem

Taner Özdemir, belgelerle ilgili açıklamasında şunları paylaştı: "Bu belge, Erzurum'un tarihî ve stratejik önemini sadece sınır boylarıyla değil, yer altı zenginlikleriyle de ortaya koyuyor. O dönemde Türk mühendisler, bölgede petrol damarlarının Musul'a kadar uzandığını ve enerji potansiyelinin Trabzon'a yönlendirilme ihtimalini tartışmış. Balıklı köyündeki kuyunun Caferiye Camisi için vakfedilmiş olması, yer altı kaynaklarının sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir bağlamda değerlendirildiğini gösteriyor. Ayrıca, Kahire Başkonsolosluğu'nun telgrafıyla hükümete iletilmiş olması, bu bilginin dönemin en üst yetkilileri tarafından da ciddiyetle takip edildiğini ortaya koyuyor. Belgeler, vakıf kayıtları ve saha bulgularını bir araya getirdiğimizde, Erzurum'un yalnızca bir serhat şehri olmadığını, aynı zamanda Anadolu'nun erken dönem enerji merkezlerinden biri olduğunu görüyoruz."


Haber Kaynak : İHA

Yorumlar (0)

GÜNDEM

Yüksekalan Mahallesi Çevreci Komşu Kart'ta Şampiyonluğunu Sürdürüyor
Doğanşehir'de Belediye Hizmetleri Tüm Hızıyla Devam Ediyor
Başkan Tugay: Trip.com ile İzmir turizmine destek
Denizli'de Güneşli Günler Çocuk Gelişim Merkezleri 8'e Çıkıyor
Malatya'da Amatör Balıkçı ile Aç Kedinin Sıcak Diyaloğu
Haberi Sesli Oku