TBMM Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu STK Raportörü Onur Yumuşak, Türkiye'ye seslenerek "Barışmak zordur ama artık bu ülke acı çekmeyecek. Herkes taşın altına elini koydu." dedi.
Tarihi Dönemeçte Ortak İrade
Türkiye, kırk yılı aşkın süredir toplumsal huzurunu, kalkınmasını ve birlik duygusunu derinden etkileyen bir sorunun çözümünde tarihi bir dönemece girdi. Mardinli siyasetçi ve iş insanı Onur Yumuşak, TBMM Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu'nun STK raportörü olarak, Diyarbakır'dan yaptığı açıklamada, "Bu süreç bir hükümet projesi değil, devletin ortak vicdanı ve kararlılığıdır. Artık geri dönüş yok," dedi.
Devletin Kararlı Duruşu
Yumuşak, sürecin siyasi bir tercih değil, devletin ve milletin ortak iradesiyle yürütüldüğünü vurguladı: "Sayın Devlet Bahçeli'nin başlattığı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük destek ve onaylarıyla yürüyen bu kardeşlik ve silah bırakma süreci, ülkemizin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmayı hedefliyor. TBMM çatısı altında kurulan Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na, bir parti hariç tüm partiler üye verdi. Bu, bir siyasi partinin ya da hükümetin değil, devletin ve milletin ortak kararıdır."
Barışın Zorlu Yolculuğu
Yumuşak, barışın ve kardeşliğin kolay bir süreç olmadığını, ancak herkesin elini taşın altına koyduğunu belirtti: "Çatışmalar kolay, barışmak zordur. Kırk yıldır süren bu acı, sadece bir bölgeyi değil, 81 ili, her aileyi etkiledi. Şehitler verdik, köyler boşaltıldı, kardeş kardeşe düşman oldu. Ama artık bu ülkede kimse acı çekmeyecek. Hem o taraftan hem bu taraftan herkes elini taşın altına koydu. Bu, bir siyasi hesap değil, bir devlet politikasıdır."
Kapsayıcı Komisyon Çalışması
"Komisyon, tüm farklılıkları kucaklayan bir çalışma yürütüyor"
TBMM'de kurulan komisyonun, toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir yapıda olduğunu anlatan Yumuşak, "Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, bir parti hariç tüm partilerin katılımıyla kuruldu. Herkesin hassasiyetleri, farklılıkları dikkate alınarak, ince bir kuyumcu terazisiyle çalışılıyor. Herkesin fikri dinleniyor, her kesime söz veriliyor. Bu, bir oy endişesiyle değil, milletin ortak geleceği için yapılıyor," dedi.
MİT'in Kritik Rolü
"MİT'in başarısı, sürecin en önemli güvencesi"
Sürecin en önemli paydaşlarından birinin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) olduğunu vurgulayan Yumuşak, "MİT, bölgede ve dünyada büyük bir başarıya imza atıyor. Hakan Fidan döneminde başlayan kararlı çizgi, İbrahim Kalın'la da devam ediyor. MİT, siyasi partilere ve kurumlara brifingler vererek süreci şeffaf şekilde anlatıyor. Bu, partiler üstü bir mesele. Herkesin bilgilenmesi, sürece sahip çıkması gerekiyor," ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'ın Dönüşümü
"Diyarbakır, barışın ve kardeşliğin simgesi olacak"
Diyarbakır'da bulunan Yumuşak, şehrin geçmişte yaşadığı acılara ve bugün geldiği noktaya dikkat çekti: "Diyarbakır, yıllarca terörle anıldı. Oysa burası Güneydoğu'nun en büyük ikinci şehri, ticaretin ve kültürün başkentlerinden biri. Hepimiz bu şehre bir özür borçluyuz. Bugün Diyarbakır, yeniden turizmin, ticaretin ve kardeşliğin merkezi olmaya başladı. 11-12 aydır buradayım, şehir adeta bir turizm ajansı gibi çalışıyor. İnsanlar Diyarbakır'ı görmek, tanımak istiyor. Artık bu şehir terörle, ölümle değil; barışla, kültürle, kardeşlikle anılacak."
Çok Kültürlü Türkiye Vurgusu
"Türkiye'nin en büyük gücü, farklılıklarıyla bir arada yaşama iradesidir"
Kendi köklerinden örnek veren Yumuşak, Türkiye'nin çok kültürlü yapısına dikkat çekti: "Benim annem Türk, babam Arap, babaannem Kürt. Ben neyim peki? Bu ülkenin vatandaşıyım, asli unsuruyum. Hepimiz bu toprağın bir parçasıyız. Osmanlı'dan Kurtuluş Savaşı'na, Çanakkale'den bugüne kadar, bu ülkenin her köşesinden insanlar birlikte mücadele etti. 6 Şubat depremini hatırlayın; Hakkari'den Edirne'ye kadar herkes aynı sofrada buluştu. Biz acıda kenetlenebiliyoruz, artık sevinçte de birleşmeyi öğrenelim."
Nihai Hedef ve Kararlılık
"Bu iş amasız, fakatsız bitecek - Geri dönüş yok"
Sürecin nihai hedefini net cümlelerle ifade eden Yumuşak, "Sayın Numan Kurtulmuş'un liderliğinde yürüyen bu çalışma için 'artık geri dönüş yok'. Herkesin dikkatli, vicdanlı ve özverili bir dil kullanması gerekiyor. Bu, bir barış sürecinden daha fazlası; Türkiye'nin geleceği için bir yeniden doğuş projesi. Hiçbir pazarlık yok, hiçbir gizli ajanda yok. Amasız, fakatsız bir devlet kararıdır," dedi.
Toplumsal Etkiler ve Umut
Sürecin Toplumsal ve Bölgesel Yansımaları
Onur Yumuşak'ın açıklamaları, sadece siyasi bir iradeyi değil, aynı zamanda toplumun her kesiminde yankı bulan bir umut ve beklentiyi de yansıtıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, yıllarca süren çatışmaların ardından, barış ve kardeşlik sürecinin getirdiği huzur ortamı, bölge ekonomisinde, sosyal hayatta ve kültürel ilişkilerde de olumlu etkiler yaratmaya başladı. Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkari gibi şehirlerde turizm ve ticaret yeniden canlanıyor; insanlar geleceğe daha umutla bakıyor.